المواد | : | Kitap |
التصنيف | : | Tarih, |
عنوان الكتاب | : | Osmanlıdan Günümüze Diyarbakır |
المؤلف | : | Muhtelif, |
مكان الطباعة | : | İstanbul |
دار النشر | : | Ensar Neşriyat |
تاريخ الإصدار | : | 2018 |
رقم المجلد | : | |
عدد الصفحات | : | 893 |
رقم المجلد | : | 978-605-2174-84-5 |
اللغة | : | Türkçe |
رقم الرف | : | DG.KT.TR.000297 |
المحتوى | : | |
البيان | : | Diyarbakır, tarihi süreçte sayısız kültür ve medeniyetin hafızasını benliğinde özümserken nice milleti kucaklayıp, sayısız topluluğu da bağrına bastı. İslâm öncesinde Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Büyük Tigran İdaresi, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar. 639 yılında Hz. Ömer döneminde fethedilen Diyarbakır, İslami idarelerle tanışarak sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlıların egemenliğinde nakış nakış işlenip, ilmek ilmek dokundu. Tüm bu süreçte coğrafyanın kader olduğu sözünü doğrulayan bir kanıt olarak Karacadağ’dan Dicle’ye uzanan geniş kara bazalt platonun doğusunda, kayalık kütlenin (Fis Kaya) üstünde gelişen Diyarbakır, tarih boyunca geniş bir hinterlandın merkezi olarak ön plana çıktı. Şehir Anadolu ile Mezopotamya arasında bir köprü olarak yüzyıllar boyunca coğrafyalar arası ekonomik ve kültürel akışın da merkezi oldu. Kuşkusuz şehrin bu özelliklerinde Dicle Nehri’nin büyük payı vardır. Şehri bir kemer gibi kuşatan Dicle, şehrin sadece coğrafyasını, iklimini, ticaretini değil ufkunu, efsanelerini, hikâyelerini yani ruhunu da şekillendirdi. |
الكلمات الرئيسية | : | , |
المواد | : | Kitap |
التصنيف | : | Tarih, |
عنوان الكتاب | : | Osmanlıdan Günümüze Diyarbakır |
المؤلف | : | Muhtelif, |
مكان الطباعة | : | İstanbul |
دار النشر | : | Ensar Neşriyat |
تاريخ الإصدار | : | 2018 |
رقم المجلد | : | |
عدد الصفحات | : | 893 |
رقم المجلد | : | 978-605-2174-84-5 |
اللغة | : | Türkçe |
رقم الرف | : | DG.KT.TR.000297 |
المحتوى | : | |
البيان | : | Diyarbakır, tarihi süreçte sayısız kültür ve medeniyetin hafızasını benliğinde özümserken nice milleti kucaklayıp, sayısız topluluğu da bağrına bastı. İslâm öncesinde Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Büyük Tigran İdaresi, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar. 639 yılında Hz. Ömer döneminde fethedilen Diyarbakır, İslami idarelerle tanışarak sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlıların egemenliğinde nakış nakış işlenip, ilmek ilmek dokundu. Tüm bu süreçte coğrafyanın kader olduğu sözünü doğrulayan bir kanıt olarak Karacadağ’dan Dicle’ye uzanan geniş kara bazalt platonun doğusunda, kayalık kütlenin (Fis Kaya) üstünde gelişen Diyarbakır, tarih boyunca geniş bir hinterlandın merkezi olarak ön plana çıktı. Şehir Anadolu ile Mezopotamya arasında bir köprü olarak yüzyıllar boyunca coğrafyalar arası ekonomik ve kültürel akışın da merkezi oldu. Kuşkusuz şehrin bu özelliklerinde Dicle Nehri’nin büyük payı vardır. Şehri bir kemer gibi kuşatan Dicle, şehrin sadece coğrafyasını, iklimini, ticaretini değil ufkunu, efsanelerini, hikâyelerini yani ruhunu da şekillendirdi. |
الكلمات الرئيسية | : | , |