æрмæг | : | Tez |
фæлтæр | : | Tez/Yüksek Lisans, |
Сфæлдыстады ном | : | Soğuk Savaş Sonrası Türk-Rus İlişkilerindeki Çatışma ve İşbirliği Alanları |
Фыссæг | : | Musa Özdemir, |
Рауагъды бынат | : | Malatya |
Рауадзæг | : | İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Рауагъды датæ | : | 2019 |
Том № | : | |
Фарсыты нымæц | : | 164 |
Номыр ISBN | : | |
Æвзаг | : | Türkçe |
Уæлвæйнæджы полкæ | : | DG.TZ.TR.000196 |
Темæ | : | |
Аннотаци | : | Osmanlı ve Rus İmparatorlukları gibi dünya tarihine yön vermiş iki kadim imparatorluğun selefleri olarak 20. yy’ın ilk çeyreğinde uluslararası alanda boy gösteren Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu (eski adıyla SSCB) arasındaki ilişkiler tarihçiler ve siyaset bilimciler için her zaman ilgi çekici olmuştur. Jeopolitik ve jeostratejik koşulların bir sonucu olarak çoğunlukla rekabet halinde olan bu iki devletin karşılıklı yakınlaşma ve işbirliği sergiledikleri dönemlere nadiren rastlanmaktadır. Aslında tarihsel süreçlere bakıldığında benzer bir coğrafyayı paylaşan bu iki ‘zorlu’ ve ‘zorunlu’ komşu ülkenin birbiriyle iyi ilişkiler geliştirememesinin genellikle Batı kaynaklı dış faktörlere dayalı olduğu tarihsel bir gerçektir. İki ülkenin düşman kamplarda yer aldığı ve ilişkilerinin çok kısıtlı olduğu Soğuk Savaş dönemi, Türkiye ve Rusya için birçok açıdan olumsuz bir deneyim olmuştur. İki ülke için de fayda-maliyet bakımından verimsiz olan statik Soğuk Savaş döneminin sona ermesi, iki ülke ilişkilerinin dinamizm ve çeşitlilik kazanmasını sağlamıştır. İkili ilişkilerin nispi bir ivme kazandığı bu yeni dönem, Türk ve Rus karar alıcıları tarafından farklı algılamalara maruz kalmıştır. Bunun bir sonucu olarak SSCB’nin dağılmasıyla Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya gibi Türkiye’ye yakın bölgelerde oluşan jeopolitik boşluk alanlarının yarattığı etnik ve bölgesel çatışmalar, iki ülke arasında filizlenen iyi ilişkiler ve yakınlaşmayı bir süre daha geciktirmiştir. Bu çalışma, Soğuk Savaş sonrası görece bir dinamizm ve ivme kazanan Türk-Rus ilişkilerine yansıyan tehdit ve fırsatları, ‘çatışma’ ve ‘işbirliği’ kavramları bağlamında iki dönem halinde ele almaktadır. Çalışmanın temel bölümlerinden birini oluşturan ikili ilişkilerde Soğuk Savaş’ın yarattığı karşılıklı olumsuz algılamaların henüz bitmediği 90’lı yıllar, Türkiye ve Rusya için jeopolitik risk unsurlarından kaynaklanan rekabet ve çatışmanın ön plana çıktığı bir dönem olarak ele alınmıştır. Buna karşın iki ülke arasındaki sorun alanlarının çözüldüğü ya da ikinci plana atıldığı 2000’li yıllar ise karşılıklı ilişkilere çatışmadan ziyade etkin bir işbirliği sürecinin hâkim olduğu ve özellikle iki ülke liderlikleri arasında kurulan güçlü bir diyalog ve iletişim dönemi olarak değerlendirilmiştir. |
Сгæрст ныхас | : | Türk-Rus İlişkileri, Soğuk Savaş Sonrası, Çatışma Alanları, İşbirliği Alanları, |
æрмæг | : | Tez |
фæлтæр | : | Tez/Yüksek Lisans, |
Сфæлдыстады ном | : | Soğuk Savaş Sonrası Türk-Rus İlişkilerindeki Çatışma ve İşbirliği Alanları |
Фыссæг | : | Musa Özdemir, |
Рауагъды бынат | : | Malatya |
Рауадзæг | : | İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü |
Рауагъды датæ | : | 2019 |
Том № | : | |
Фарсыты нымæц | : | 164 |
Номыр ISBN | : | |
Æвзаг | : | Türkçe |
Уæлвæйнæджы полкæ | : | DG.TZ.TR.000196 |
Темæ | : | |
Аннотаци | : | Osmanlı ve Rus İmparatorlukları gibi dünya tarihine yön vermiş iki kadim imparatorluğun selefleri olarak 20. yy’ın ilk çeyreğinde uluslararası alanda boy gösteren Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu (eski adıyla SSCB) arasındaki ilişkiler tarihçiler ve siyaset bilimciler için her zaman ilgi çekici olmuştur. Jeopolitik ve jeostratejik koşulların bir sonucu olarak çoğunlukla rekabet halinde olan bu iki devletin karşılıklı yakınlaşma ve işbirliği sergiledikleri dönemlere nadiren rastlanmaktadır. Aslında tarihsel süreçlere bakıldığında benzer bir coğrafyayı paylaşan bu iki ‘zorlu’ ve ‘zorunlu’ komşu ülkenin birbiriyle iyi ilişkiler geliştirememesinin genellikle Batı kaynaklı dış faktörlere dayalı olduğu tarihsel bir gerçektir. İki ülkenin düşman kamplarda yer aldığı ve ilişkilerinin çok kısıtlı olduğu Soğuk Savaş dönemi, Türkiye ve Rusya için birçok açıdan olumsuz bir deneyim olmuştur. İki ülke için de fayda-maliyet bakımından verimsiz olan statik Soğuk Savaş döneminin sona ermesi, iki ülke ilişkilerinin dinamizm ve çeşitlilik kazanmasını sağlamıştır. İkili ilişkilerin nispi bir ivme kazandığı bu yeni dönem, Türk ve Rus karar alıcıları tarafından farklı algılamalara maruz kalmıştır. Bunun bir sonucu olarak SSCB’nin dağılmasıyla Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya gibi Türkiye’ye yakın bölgelerde oluşan jeopolitik boşluk alanlarının yarattığı etnik ve bölgesel çatışmalar, iki ülke arasında filizlenen iyi ilişkiler ve yakınlaşmayı bir süre daha geciktirmiştir. Bu çalışma, Soğuk Savaş sonrası görece bir dinamizm ve ivme kazanan Türk-Rus ilişkilerine yansıyan tehdit ve fırsatları, ‘çatışma’ ve ‘işbirliği’ kavramları bağlamında iki dönem halinde ele almaktadır. Çalışmanın temel bölümlerinden birini oluşturan ikili ilişkilerde Soğuk Savaş’ın yarattığı karşılıklı olumsuz algılamaların henüz bitmediği 90’lı yıllar, Türkiye ve Rusya için jeopolitik risk unsurlarından kaynaklanan rekabet ve çatışmanın ön plana çıktığı bir dönem olarak ele alınmıştır. Buna karşın iki ülke arasındaki sorun alanlarının çözüldüğü ya da ikinci plana atıldığı 2000’li yıllar ise karşılıklı ilişkilere çatışmadan ziyade etkin bir işbirliği sürecinin hâkim olduğu ve özellikle iki ülke liderlikleri arasında kurulan güçlü bir diyalog ve iletişim dönemi olarak değerlendirilmiştir. |
Сгæрст ныхас | : | Türk-Rus İlişkileri, Soğuk Savaş Sonrası, Çatışma Alanları, İşbirliği Alanları, |