المواد | : | Kitap |
التصنيف | : | Tarih, |
عنوان الكتاب | : | Yurdumuzun Öyküsü |
المؤلف | : | İSKENDER OHRİ, |
مكان الطباعة | : | İstanbul |
دار النشر | : | |
تاريخ الإصدار | : | 1977 |
رقم المجلد | : | |
عدد الصفحات | : | 189 |
رقم المجلد | : | |
اللغة | : | Türkçe |
رقم الرف | : | TR.KT.02625 |
المحتوى | : | Yurdumuz, tarih boyunca birçok uygarlıkların beşiği ve köprüsü olmuş. Anadolu bir uygarlıklar şelalesidir. Uygarlık ögeleriyle onun kadar dünyayı etkilemiş başka bir ülke yok. Onun uygarlık öyküsü, o tadına doyulmaz masallar gibi güzel, hem o kadar ilginç ki... Yurdumuzun uygarlık geçmişini, topraklarındaki kültür birikimini kucaklamak isteyen bir anlayışla anlatırken, atalarımızın suskunluk dünyasında yankılanan sesini duyurmak istedim. Türkler, Anadolu'ya eski uygarlıklarını da getirdiler; onu orda daha üstün bir düzeye çıkardılar. Ama kendileri gibi, o da Anadolu'laştı. |
البيان | : | "Fetheden de biziz artık, fethedilen de. Eriten de biziz, eriyen de. Biz bu toprakları yoğurmuşuz, bu topraklar da bizi. Onun için, en eskiden en yeniye ne varsa yurdumuzda, öz malımızdır bizim. Halkımızın tarihi, Anadolu'nun tarihidir." (*) Halkı, tarihi ve uygarlığıyla bölünmez bir bütündür Anadolu. Tarihimiz onun tarihidir. Malazgirt'le sonrası bir başlangıç değil, başı Hititlerden de ötede olan, Anadolu tarihinin devamı ve şanlı bir bölümüdür. Hititler, İonyalılar... ve daha nice yaman halklar gibi; Türkler de Anadolu uygarlığına katkıda bulundular. Onların bıraktıkları yerden, yeni parlak sayfalar katarak, o tarihi yazmayı sürdürdüler. Uzun tarihi boyunca, türlü adlarla anılmış olan Anadolu halkı, şimdi artık Türklüğüyle övünmekte. Hem de bütün o şanlı geçmişin ve eşsiz uygarlıkların mirasçısı, sahibi olarak. Bundan sonrası da, artık, onun eylemleriyle başarılarını anlatacak, taa sonsuza kadar... |
الكلمات الرئيسية | : | Anadolu Uygarlıkları, |
المواد | : | Kitap |
التصنيف | : | Tarih, |
عنوان الكتاب | : | Yurdumuzun Öyküsü |
المؤلف | : | İSKENDER OHRİ, |
مكان الطباعة | : | İstanbul |
دار النشر | : | |
تاريخ الإصدار | : | 1977 |
رقم المجلد | : | |
عدد الصفحات | : | 189 |
رقم المجلد | : | |
اللغة | : | Türkçe |
رقم الرف | : | TR.KT.02625 |
المحتوى | : | Yurdumuz, tarih boyunca birçok uygarlıkların beşiği ve köprüsü olmuş. Anadolu bir uygarlıklar şelalesidir. Uygarlık ögeleriyle onun kadar dünyayı etkilemiş başka bir ülke yok. Onun uygarlık öyküsü, o tadına doyulmaz masallar gibi güzel, hem o kadar ilginç ki... Yurdumuzun uygarlık geçmişini, topraklarındaki kültür birikimini kucaklamak isteyen bir anlayışla anlatırken, atalarımızın suskunluk dünyasında yankılanan sesini duyurmak istedim. Türkler, Anadolu'ya eski uygarlıklarını da getirdiler; onu orda daha üstün bir düzeye çıkardılar. Ama kendileri gibi, o da Anadolu'laştı. |
البيان | : | "Fetheden de biziz artık, fethedilen de. Eriten de biziz, eriyen de. Biz bu toprakları yoğurmuşuz, bu topraklar da bizi. Onun için, en eskiden en yeniye ne varsa yurdumuzda, öz malımızdır bizim. Halkımızın tarihi, Anadolu'nun tarihidir." (*) Halkı, tarihi ve uygarlığıyla bölünmez bir bütündür Anadolu. Tarihimiz onun tarihidir. Malazgirt'le sonrası bir başlangıç değil, başı Hititlerden de ötede olan, Anadolu tarihinin devamı ve şanlı bir bölümüdür. Hititler, İonyalılar... ve daha nice yaman halklar gibi; Türkler de Anadolu uygarlığına katkıda bulundular. Onların bıraktıkları yerden, yeni parlak sayfalar katarak, o tarihi yazmayı sürdürdüler. Uzun tarihi boyunca, türlü adlarla anılmış olan Anadolu halkı, şimdi artık Türklüğüyle övünmekte. Hem de bütün o şanlı geçmişin ve eşsiz uygarlıkların mirasçısı, sahibi olarak. Bundan sonrası da, artık, onun eylemleriyle başarılarını anlatacak, taa sonsuza kadar... |
الكلمات الرئيسية | : | Anadolu Uygarlıkları, |