æрмæг | : | Kitap |
фæлтæр | : | Tarih, |
Сфæлдыстады ном | : | Üç Atlı |
Фыссæг | : | Musa Uysal, |
Рауагъды бынат | : | Ankara |
Рауадзæг | : | Ardıç Yayıncılık |
Рауагъды датæ | : | 1998 |
Том № | : | 1 |
Фарсыты нымæц | : | 267 |
Номыр ISBN | : | 9757902411 |
Æвзаг | : | Türkçe |
Уæлвæйнæджы полкæ | : | TR.KT.03431 |
Темæ | : | Bu kitapta Kafkas-Rus savaşlarının öykülerini bulacaksınız. |
Аннотаци | : | Kafkasya göçmeniydi dedem. Ak sakalına akan yaşları elinin tersiyle sile sile anlatırdı anavatanını. Dağlarından, derelerinden, akan nehirlerinden söz eder, anlata anlata bitiremezdi. En çok da savaş öykülerini, düğünleri, geleneklerini anlatırdı. Zaten savaşın olmadığı yıl mı vardı, derdi dedem. Daha 14 yaşındaymış Kafkasya'dan ayrıldığında. Ruslara yenilip Habej'de silah bırakmalarından sonra sürmüşler bunları dört bir yana; göçe gönüllü olanlar da olmuş tabi... Herkes Anadolu'ya gitmek, Osmanlı topraklarına yerleşmek istiyormuş. 1864 büyük göçte, büyük küçük çok insan ölmüş, tifodan, tifüsten. Yarısı da öldürülmüş yollarda. Kuzeni Seyhan'ı anlatırken yağmur gibi yaşlar akardı gözlerinden. "İstanbul Boğazı'nın serin sularına bırakıverdi kendini, sarı saçları bir yorgan gibi seriliverdi denizin üstüne" der, işte o zaman tutamazdı kendini. |
Сгæрст ныхас | : | Kafkasya, Savaş, Göç, |
æрмæг | : | Kitap |
фæлтæр | : | Tarih, |
Сфæлдыстады ном | : | Üç Atlı |
Фыссæг | : | Musa Uysal, |
Рауагъды бынат | : | Ankara |
Рауадзæг | : | Ardıç Yayıncılık |
Рауагъды датæ | : | 1998 |
Том № | : | 1 |
Фарсыты нымæц | : | 267 |
Номыр ISBN | : | 9757902411 |
Æвзаг | : | Türkçe |
Уæлвæйнæджы полкæ | : | TR.KT.03431 |
Темæ | : | Bu kitapta Kafkas-Rus savaşlarının öykülerini bulacaksınız. |
Аннотаци | : | Kafkasya göçmeniydi dedem. Ak sakalına akan yaşları elinin tersiyle sile sile anlatırdı anavatanını. Dağlarından, derelerinden, akan nehirlerinden söz eder, anlata anlata bitiremezdi. En çok da savaş öykülerini, düğünleri, geleneklerini anlatırdı. Zaten savaşın olmadığı yıl mı vardı, derdi dedem. Daha 14 yaşındaymış Kafkasya'dan ayrıldığında. Ruslara yenilip Habej'de silah bırakmalarından sonra sürmüşler bunları dört bir yana; göçe gönüllü olanlar da olmuş tabi... Herkes Anadolu'ya gitmek, Osmanlı topraklarına yerleşmek istiyormuş. 1864 büyük göçte, büyük küçük çok insan ölmüş, tifodan, tifüsten. Yarısı da öldürülmüş yollarda. Kuzeni Seyhan'ı anlatırken yağmur gibi yaşlar akardı gözlerinden. "İstanbul Boğazı'nın serin sularına bırakıverdi kendini, sarı saçları bir yorgan gibi seriliverdi denizin üstüne" der, işte o zaman tutamazdı kendini. |
Сгæрст ныхас | : | Kafkasya, Savaş, Göç, |